fosil
Fosil, havayla teması aniden kesildiği için korunabilmiş canlı kalıntılarına verilen genel addır. Kabuk, kemik,diş, tohum, yaprak ya da bir hayvan veya bitki fosili milyonlarca yıl öncesindeki canlı yaşam hakkında bilgi verir. Fosilleri ve fosilleşmeyi araştıran bilim dalına paleontoloji adı verilir. Latince fodare, kazmak sözcüğünden türemiştir; kelime anlamı "kazı sonucu topraktan çıkarılmış cisim" iken, bilimsel anlamı "canlıların taşlaşmış kalıntıları" olmaktadır. Çökelti içindeki kalıntılardır; magmatik yapılarda bulunmazlar.
  • Fosilleşme şu şekilde olabilir;

1- Canlı organizmanın kömürleşmesi

2- Canlı organizmaların sadece kemiklerinin kalması ya da izlerinin kayaçlar arasında oluşması

3- Buz kütleleri içinde canlının hiç bozulmadan kalması

4- Amber, reçine, doğal asfalt veya çürümüş organik madde içinde organizmanın bozulmadan kalması

En son çıkarılan fosiller
       
  • Araştırmacılar, 2006 yılında Antarktika'nın bir adasında 70 milyon yıl önce yaşamış bir bebek plesiyozorun kemiklerini gün ışığına çıkarmışlardır.[1]
  • ABD'li paleoantropolog Tim White'ın bulduğu Ardipithecus ramidus, 4,4 milyon yıl önceye tarihlendirilmiştir. Aynı grubun bir alttürü sayılan ve yine Tim White'ın bulduğu Ardipithecus kadabba'nın yaşı ise 5,7 milyon yıl olarak saptanmıştır. Daha bulunan iki fosilden ilki 6 milyon yaşındaki Orrorin tugenensis, Kenya'da Tugen tepesinde; diğeri ise, yaklaşık 5-7 milyon yıl ile Fransız paleoantropolog Michel Brunet tarafından Çad'da bulunan Sahelanthropus tchadensis'te keşfedilmiştir. Bunlar, gösterdikleri genel özellikler açısından da "hominid" (çağdaş insan, fosil insan ve onların doğrudan ataları) sayılmaktadır.
  • Türkiye'de bulunan fosiller

    Türkiye'nin fosil stoğu açısından zengin olduğu tahmin edilmektedir. 2006 yılının Temmuz ayında Kırıkkale'de jeolojik kazı yapan Türk bilim insanları, tarihin en büyük memeli hayvanlarından olan gergedana ait 25 milyon yıllık fosiller bulmuşlardır. Kırıkkale'nin Delice ilçesi yakınında çalışan Maden Tetkik Arama (MTA), Paris Ulusal Doğa Tarihi Müzesi ve Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Jeoloji Bölümü uzmanlarından oluşan bir ekip, anne, baba ve altı aylık bir yavruya ait gergedan fosillerine ulaşmıştır.

    • Tekirdağ’ın Hayrabolu ilçesindeki bir kum ocağında, paleontolojik çağa ait olduğu sanılan fosil bulundu.11 kilo ağırlığında ve 30-35 santimetre uzunluğundaki kemiğin ilik bölümüne bir insan eli rahatlıkla girebiliyor. Kemiğin mamut veya dinazor gibi dev cüsseli bir hayvanın ayak veya toynak kemiğine ait bir parça olduğunu tahmin ediliyor.
    • Kastamonu'da 65-70 milyon yıllık 17.5 metre büyüklüğünde mosasaur fosiline rastlanmıştı.
    • Anadolu'da bulunmuş en eski fosiller Orta Miyosen'e, yani 14 milyon yıl öncesine tarihlenmektedir. Hominoid, ilk olarak Batı Anadolu'da Paşalar kazısında ortaya çıkıyor. Orta Anadolu'da da Çandır'da tür olarak Grifopithecus alpani tanımlanıyor[3]
    • Ankara Kızılcahamam yakınlarındaki Sinaptepe'de Prof. Dr. Fikret Ozansoy, hominoid evrimine ilişkin ilk fosilleri bulmuştur. Adını 1957 yılında, Ankarapithecus meteai koyduğu bu fosil, daha sonra 'Ankara maymunu' şeklinde de tanınmıştır.[2]

    Kaynakca

    Dış bağlantılar

 
 
Bugün 15306 ziyaretçi kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol